KORU KÖYÜ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hoşgeldiniz, Misafir.
Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01, 1970
Toplam Mesajınız: 0


 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
< class="" height="25"> KORU KÖYÜ FORUM
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
< class="" height="25"> En son konular
» Yunus Emre (GÜLCE-BAHÇE)
MIZRAK DURUŞLU KADINLAR EmptyPerş. Şub. 24, 2011 4:47 pm tarafından

» Ozan Dede Korkut
MIZRAK DURUŞLU KADINLAR EmptyC.tesi Ara. 04, 2010 10:30 pm tarafından

» ARTİN AGOPYAN KİMDİR
MIZRAK DURUŞLU KADINLAR EmptyPaz Eyl. 05, 2010 4:39 am tarafından

» Dirse Han Oğlu Boğaç Han Destanı(GÜLCE BULUŞMA
MIZRAK DURUŞLU KADINLAR EmptyPerş. Mayıs 13, 2010 4:23 pm tarafından

» YAŞAR HOCA'YA SONSUZ TEŞEKKÜRLER
MIZRAK DURUŞLU KADINLAR EmptySalı Mart 16, 2010 10:08 pm tarafından

» Türkçe olan herşeyi yasakladılar
MIZRAK DURUŞLU KADINLAR EmptyCuma Şub. 26, 2010 10:44 pm tarafından

» BAYRAM GELENEKLERİMİZ
MIZRAK DURUŞLU KADINLAR EmptySalı Ekim 27, 2009 12:31 pm tarafından

» ŞAKİRT ANLATIYOR
MIZRAK DURUŞLU KADINLAR EmptySalı Eyl. 08, 2009 11:27 pm tarafından

» Bunları Not Alınız
MIZRAK DURUŞLU KADINLAR EmptyC.tesi Ağus. 29, 2009 11:11 pm tarafından


 

 MIZRAK DURUŞLU KADINLAR

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
vuslati
Admin



Mesaj Sayısı : 126
Kayıt tarihi : 24/12/08

MIZRAK DURUŞLU KADINLAR Empty
MesajKonu: MIZRAK DURUŞLU KADINLAR   MIZRAK DURUŞLU KADINLAR EmptyPaz Ocak 18, 2009 10:11 pm

MIZRAK DURUŞLU KADINLAR

KAYSERİ’de bulunan cephanenin Çukurova direnişçileri için Ulukışla’ya taşınması gerekmişti. Mustafa Kemal Paşa halkı aydınlatması ve gençleri orduya kazanması için Kayseri’ye yolladığı Mazhar Müfit Kansu’ya bir telgraf göndererek ‘cephanenin her türlü çareye başvurularak Ulukışla’ya ulaştırılmasını sağlamasını’ istedi.

Mazhar Müfit Bey bir haftadır buradaydı. Müdafaa-yı Hukuk Derneği gibi Anadolu Kadınları Müdafaa-yı Vatan Derneği’nin şubesini de çok çalışkan ve başarılı bulmuştu. Kayserililerin büyük çoğunluğu milli namusu savunan Ankara’yı candan desteklemekteydi. Gençlerin askere katılması için özel bir çaba harcamak gerekmemişti.

KAYSERİ LİSE SONLAR ASKERDE

O kadar ki Kayseri Lisesi’nin bu yılki son sınıfları öğrencilerinin tümü askere gittiği için kapalıydı.

Mutasarrıf Ethem Bey’e Paşa’dan aldığı telgrafı gösterdi. Ethem Bey ilgilendi. Cephane hemen yola çıkarılabilirdi. Ama bir sorun vardı: Cephane kafilesini kimler eşkıyaya karşı koruyacaktı? Bir küçük müfreze kurmak gerekti. Çünkü Kayseri’nin çevresi eşkıya çeteleriyle doluydu. Ama Kayseri’de eli silah tutan kim varsa ya cephedeydi ya cephe yolunda.

Bir çözüm bulamayan Mazhar Müfit Bey geceyi uykusuz geçirdi. Sabah mutasarrıfın çağırdığını söylediler. Koştu. Ethem Bey’in yüzü gülüyordu:

‘Az önce Müdafaa-yı Vatan Derneği’nin Başkanı Seyyide Hanım ile yardımcısı Feride Hanım (Güpgüpoğlu) geldiler. Beni durgun görünce sebebini sordular. Anlattım. Bu hanımlar bir gün gerekir diye silahlı bir kadınlar kolu da kurmuşlar. Cephaneyi bu hanımların götürebileceğini söylediler. Ne dersin? ’

Götürebilirler miydi?

M. Müfit Bey bocaladı. Ancak silahlarını kuşanmış yüzleri açık mızrak duruşlu hanımları görünce içi rahatlayacaktı.

ÇARPIŞA ÇARPIŞA CEPHANEYİ GÖTÜRDÜLER

Silahlı kadınlar kolu cephane dolu arabalarla sabah erkenden yola çıktı. Yol boyunca eşkıyalarla karşılaşan kol bunlarla çarpışa çarpışa ilerledi. Cephaneyi esenlikle Ulukışla’daki yetkililere teslim etti.

Ne güzel bir TV filmi olur değil mi?

Kadıköy ultimatomu

'Milli haklarımızı ve namusumuzu koruyacak hükümet ve erkek yoksa biz varız! '

İstanbul hükümetinin işgali alın yazısı gibi kabullenip hareketsiz tepkisiz kalması üzerine Kadıköy kadınları gazetelere bu bildiriyi yollamışlardı. (20 Kasım 1918)

HEPSİ BİRER KAHRAMAN

Aydınlı Kuvayı Milliyeci kadınlardan üçü: Ayşe Aliye Ayşe (Mehmet Çavuş) Şerife Ali Hanımlar.

Adile Hala (Adile Onbaşı) Kara Fatma (Tarsus)

Hatice Hatun (Adana)

Halime Çavuş (Kastamonu)

Nezahat Onbaşı (Ege Bölgesi)

Erzurumlu Kara Fatma (Erden) ve silah arkadaşları (İzmit ve Batı cephesi)

Tayyar Rahmiye (Adana)

Senem Ayşe (Kahramanmaraş)

Makbule Hanım (Gördes)

Ayşe Çavuş (Bilecik)

Havva Soyyanmaz (Trakya) ve annesi Zehra Soyyanmaz.

Ana kız Kuvayı Milliyeci

Kurtuluş Savaşı’nın Halide Onbaşısı Halide Edip (Adıvar) Hanım atış taliminde.

DİYOR Kİ

Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren tarlayı eken kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar hep o yüce o fedakar o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim. (1923)

Kırmızı camlı fenerleri yakan gönüllüler

BİRLİKLERİ geceleri yürüyerek gündüz saklanarak büyük bir sessizlik içinde ‘Büyük Taarruz’ için taarruz çıkış hatlarına yaklaşmışlardı. Mola verildi. 25-26 Ağustos 1922 akşamı 38. Alay’ın Komutanı Albay İlyas Bey (Aydemir) bir görev için dokuz bölük komutanını yanına çağırttı.

‘Oturun! ’

Bölük komutanları yere oturdular.

Düşmanın ileri güvenlik birliklerinin işgalinde bulunan iki kritik noktanın şimdiden ele geçirilmesi gerekiyordu. Gece karanlığında iyi bilinmeyen bir arazide düşmanı ayaklandırmadan sessizce yerine getirilmesi gereken çetin ve tehlikeli bir görevdi bu. Komutan görevi ayrıntılı olarak anlattı ve iki gönüllü bölüğe ihtiyaç olduğunu belirterek bu göreve kimin talip olduğunu sordu.

Dokuz bölük komutanı da aynı anda ayağa fırladı ve selam vererek göreve talip olduğunu söyledi. Hepsi o kadar candan gönüllüydü ki komutan içlerinden ikisini seçerse ötekilerin kırılacaklarını anladı kuraya başvurdu.

Görev 2. Bölük Komutanı Yüzbaşı Zübeyir ile 7. Bölük Komutanı Yüzbaşı Rasim’e düştü. Komutan ve arkadaşlarıyla helalleşip bölüklerine koştular.

Her iki noktanın ele geçirildiği üç yanı kapalı bir yanı kırmızı camlı fenerler yakılarak bildirilecek bunun üzerine alay Tınaztepe’ye yanaşacaktı.

Gece yarısını geçerken koyu karanlık içinde önce bir az sonra da ikinci kırmızı nokta parladı. 38. Alay’ın taburları taarruz mevzilerine girmek üzere sessizce harekete geçtiler.

Sabah tarihin akışı değişecekti.

O bayrağı indir karşı koyanı vur

İLHAN Selçuk Yüzbaşı Selahattin’den aktarıyor: ‘Yunanlıların İzmir’e çıkmasından 6 gün sonra 21 Mayıs 1919 günü 17. Kolordu Komutanlığı’na atanan Albay Bekir Sami Bey’le Bandırma’ya geldiğimiz zaman şehirde Yunan bayraklarıyla süslenmiş zafer takları gördük. O günü eşyalarımızı yerleştirmek kasabayı görmek ve çevreyi incelemekle geçirdik. Derin bir acıya gömüldük. Her yanda Venizelos’un resimleri Yunan bayrakları taklar ve sokaklarda Rumların avazeleri:

- Zito Venizelos!

Artık Bandırma’da ne Türklük ne de Türk hükümeti kalmıştı.

22 Mayıs sabahı Albay Bekir Sami Bey Bandırma’daki 61. Tümen Komutan Vekili Yarbay Refet Bey’i çağırttı. Şu emri verdi:

‘Burası Türkiye’dir burada tek bayrak Türk bayrağıdır. Bunun dışında bir başka bayrağın sallanmasına asılmasına saygı görmesine boyun eğmek ve bunu hoş görmek alçaklıktır. Şimdi şehirdeki bütün Yunan bayraklarını kaldırtacaksınız. Zafer taklarını yıktıracaksınız. Karşı koyan olursa öldüreceksiniz. Bu iş üç saat içinde bitmezse ben sizi öldüreceğim. Haydi görev başına.’

Üç saat bitmeden Bandırma yeniden Türk şehri oldu.’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://korukoyu.yetkin-forum.com/portal.htm
 
MIZRAK DURUŞLU KADINLAR
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KORU KÖYÜ :: KADINCA(AİLEYE YÖNELİK BİLGİLER) :: TÜRK KADINI-
Buraya geçin:  
forum kurmak | Kültür ve sosyete | Misc | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar